Yeni Sayfa 1
Kategoriler
Sayfalar
  Ana Sayfa
      Bilgisayar Kurdu Forum
      Sesli Şiirler
      Metin Şiirler
      Foto Galeri
      Video & Müzik
      Şifalı Bitkiler Rehberi
      Mahjongg (Oyun)
      Ziyaretçi Defteri
      Hakkımızda
      İletişim
   Şifalı Bitkiler İstatistikleri
 Şifalı Bitki Kategori Sayısı :
 Şifalı Bitki & Bilgi Sayısı : 149 
 Toplam Okuma Sayısı : 96.249 
 IP Adresiniz : 54.90.167.73 
 Site Üye Sayısı : 11 
 Site Toplam Ziyaret : 4.161.584 
Üye İşlemleri
Bilgisayar Kurdu  * Üye Giriş Paneli *
      Üye Girişi
      Sayfaya Üye Ol
Hastalıklar ve Şifaları / AIDS (HIV Emfeksiyonları)
" Hastalıklar ve Şifaları/AIDS (HIV Emfeksiyonları) " Okuyorsunuz...
   AIDS bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV (hiv) adı verilen virüstür. HIV girdiği vücudun, mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Direnci azalan vücutta, HIV in etkisinin yanı sıra, çeşitli mikroplar da hastalıklara neden olurlar. HIV vücuda girdiğinden itibaren, vücutta bununla savaşmak için özel antikorlar oluşur. Kandaki bu antikorların ELISA yöntemiyle saptanmasına Anti-HIV testi denir. Anti-HIV antikorların ELISA yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için 3 aylık bir süre (pencere dönemi) ihtiyaç vardır. Bu nedenle test, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapılmalıdır. Anti-HIV testinin pozitif olması kanda HIV virüsünün olduğunu gösterir. Ancak Anti-HIV testinin yalancı pozitif çıkma ihtimali de vardır. Bu nedenle, kişinin HIV pozitif (seropozitif) olduğunu söyleyebilmesi için, Weaternblood testi denen doğrulama testinin de yapılıp sonucunun pozitif olması gerekmektedir. Anti-HIZ testi, üniversite hastanelerinin mikrobiyoloji laboratuvarlarında, sigorta ve devlet hastanelerinin laboratuvarlarında ve özel laboratuvarlarda yaptırılabilir. HIV bulaştıktan sonra, AIDS hastalığı belirtileri kişinin yaşam koşullarına ve vücut direncine göre, 3-15 yıl, hatta daha uzun bir süre sonra ortaya çıkar. HIV bulaştığı vücutta çeşitli hücrelere, özellikle CD4T kan hücrelerine yerleşerek çoğalır. Zarar gören CD4T hücreleri giderek azalır ve bunun sonucu olarak vücudun bağışıklık sistemi yıkıma uğrar. Vücut direnci zayıflayan hastada, normalde zararsız olan, hafif geçen yada ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlanan uçuk, pamukçuk, yara ve lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, tüberküloz, akciğer hastalıkları gibi belirtiler ortaya çıkar. Kişide bu belirtilerin ancak birkaç tenesinin bir arada bulunması durumunda AIDS düşünülebilir. Kaposi sarkomu ve bazı lemfomalarda, HIV enfeksiyonu düşündüren önemli belirtilerdendir. Kesin tanı için Anti-HIV testi yapılır.
   

Önerilen Bitkiler

Herhangi bir bitkiyi denemeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Aşağıda yararlı olabilecek bazı bitkiler bulacaksınız.

Meyan Kökü(Glycyrrhiz glabra) :
Bitkinin içinde bulunan "glycyrrhizin" isimli bileşen, virüsün sağlıklı hücrelere sirayet ederek genetik özelliklerini değiştirmeleri gibi bir çok viral çoğalma sürecini engelleyici özelliğe sahiptir. Meyan kökü çayı, birçok virüse etkilidir. Yapılan araştırmalarda, glycyrrhizinin test tüplerinde HIV virüsünün çoğalmasını engellediğine dair bazı bulgulara varılmıştır. Herhangi bir bitki çayından 1 litre hazırlanıp, içine 30 gram meyan kökü atıp içebilirsiniz. Ya da meyan kökünü yalnızca çiğneyebilirsiniz.
Sarı Kantaron (Hypericum perforatum):
Hypericin ve sudohypericin adı verilen iki bileşik sarı kantaronda bulunur. Araştırmalarda bu bileşiklerin HIV'e karşı etkili oldukları keşfedilmiştir. Düzenli olarak sarı kantaron bitkisini kullanan kişiler, alkollü içkiler, turşular, saman nezlesi ilaçlarından bazıları ve tirozin gibi ilaçlardan uzak durmalıdırlar. Eğer hamileyseniz sarı kantaron kullanmamalısınız ve bu bitkiyi kullandığınız sürece yoğun güneş ışınlarına maruz kalmamalısınız. Bitkinin tamamından elde edilen bir tentür alıp, günde birkaç kez bir bardak meyva suyuna 20-25 damla aratak içebilirsiniz.
Aloe (Aloe Vera) :
Aloenin içeriğinde acemannan adlı bileşiğin son derece güçlü bir bağışıklık sistemi uyarıcısı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmuştur. Deney tüplerinde yapılan araştırmalar ile acemannanın HIV'e karşı etkili olduğu görülmüştür. Bu bitki için önerilen miktar, günde 4 kez 250 miligrama kadardır. Aloe suyunu, şifalı bitki satan hemen hemen her dükkanda bulabilirsiniz.
Dul Avrat Otu (Arctium lapa) :
Lawrence Review of Natural Products dergisinde yer alan bu yazıya göre, yapılan çalışmalardadul avrat otu özütünün HIV'e karşı etkili olduğu saptanmıştır.
Sarımsak (Allium sativum) :
Klinik deneyler, sarımsağın AIDS, herpes ve zatürree gibi virüslere karşı etkili olduğunu göstermiştir. Araştırmacılar aynı zamanda sarımsakta bulunan ajoen bileşiğinin, HIV'in vücutta yayılmasını yavaşlattığını gösteren kanıtlar elde etmiştir. Günde 4-5 diş sarımsak yemek, bu fırsatçı virüslerden korunmaya yardımcı olmaktadır.
Soğan (Allium Cepa) :
Soğan güçlü bir antioksidan bileşik olan kuersetin bakımından en zengin kaynaklardan bir tanesidir. Soğan aynı zamanda sarımsakla aynı antiviral etkenlere sahiptir.
Armut (Pyrus communis) :
Armut, kafeik asit ve klorojenik asit bakımından son derece zengin bir kaynaktır. Kafeik asit bir bağışıklık sistemi uyarıcısıdır. Klorojenik asidin de HIV'e karşı etkili olduğu, bilim adamlarınca saptanmıştır.
 Ekleme Tarihi :  11 Ekim 2009 Pazar       Okuma :  593

Bilgilendirme
   * Sayfamıza Ücretsiz olarak Üye olmanız durumunda;
Metin Şiirler bölümüne Şiir, Foto Galeri bölümüne Fotoğraf, Müzik & Video bölümüne Video ve Yemek Tarifleri bölümüne Yemek Tarifi ekleyebilirsiniz.
Uygun görülmesi durumunda Sayfamıza Yardımcı Yönetici olabilirsiniz.
Copyright © 2000 - 2024  Bilgisayar Kurdu  (Tasarım&Kodlama : Bilgisayar Kurdu)